Gündem değerlendirmesi

ORC genel müdürü Mehmet Pösteki, Ruhat Mengi ile deprem felaketi sonrası yaşanan endişeleri ve siyasi eğilimleri değerlendirdi.

Ruhat Mengi ile yapılan görüşmeye dair değerlendirmelerin satır başlıkları ve açıklamalara ilişkin tüm cevapları yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Son araştırmanızı deprem sürecinde yaptınız. Sonuçların yine de güvenilir olduğuna emin misiniz?

Araştırmalarda elbette hata payı vardır ama kabul edilebilir hata payı 2’dir, maksimum 2.4’tür, biz araştırmalarımızı daha çok 1.8-2.2 hata payıyla yapıyoruz, bu hata payı içerisinde sonuçlarımıza güvenip kamuoyunu bilgilendirmeye gayret ediyoruz. Bu araştırma da aynı şekilde yapıldı, zaten seçimlerde sonuçlar ortaya çıkınca anlaşılacaktır.

 Deprem sonrasında yaptığınız bu araştırmada ne gördünüz, sahada insanların tepkisi nasıl, deprem seçim sonucunu nasıl etkileyecek? 

Şöyle ifade edeyim; son aylarda AK Parti’nin bir çıkışı söz konusuydu, bu çıkışta bir ay 0.3, bir ay 0.5 şeklinde kademeli olarak bir artış vardı. Yaklaşık birkaç ay öncesine göre de 2-3 puanlık bir artış söz konusuydu.

Depremin Etkisi

Elbette 2018’e göre kayıp çok fazla ama 2-3 ay öncesine göre biraz artış vardı. Depremle birlikte, henüz daha sıcak olmasına rağmen Türkiye genelinde yaptığımız -örneklemimiz deprem bölgesinde birçok ili de kapsıyor- araştırmada AK Parti’nin oylarında bir önceki aya göre 1.1 puan düşüş olduğunu saptadık. Totalde de 2018’e göre şu an AK Parti’nin oylarında 13.5 puanlık bir düşüş söz konusu. Geçen ay bu düşüş 12 puana inmişti ama depremle birlikte bu tekrar arttı. Bir önceki ay verimiz 30.2 olarak bulunmuş ve açıklanmış, bu ay 29.1. Daha sıcak bir konu olmasına rağmen bunu söylüyorum. İlerleyen zamanlarda bu artabilir, hükümetin yapacağı bazı icraat ve muhalefetin durumu ne kadar anlatabileceğiyle ilgili olarak daha fazla inebilir, normal seyrinde devam edebilir veya artışa geçebilir.

‘YETER ARTIK’ İSYANI

Çünkü insanlar ekonomiyle mücadele ettikleri için elbette deprem konusunda sadece o bölge değil Türkiye’nin tamamı “yeter artık” diye isyan etti. Nihayetinde bugün sokağa çıktığınızda insanlar tekrardan yaşam mücadelelerine, ekonomik kaygılarına, çocuklarının eğitimi konusundaki endişelerine, işsizler iş aramaya devam ediyor. Bu da insanları sürekli bir beklentiye sokuyor ve bu beklentiyi karşılayacak olan hükümet olduğu için, onun yapmış olduğu bir takım açıklamaları takip ediyorlar.

AKP’nin oylarının yüzde 30’un altına düştüğü söylendi. Siz araştırmalarınızı kaç ilde yaptınız ve sonuç ne çıktı?

Henüz daha çok yeni, birkaç gün önce 22-27 Şubat’ta, 45 ilde 4720 katılımcıyla yüzyüze gerçekleşti çalışmamız; AK Parti 29.1, Cumhuriyet Halk Partisi 23.5, İYİ Parti 19.5, HDP 8.1, MHP 5.4, Gelecek Partisi 2.5, DEVA 2.3, Zafer Partisi 2, Türkiye Değişim Partisi 1.8, Büyük Birlik Partisi 1.5, Memleket Partisi 1.3, Yeniden Refah Partisi 1, diğer partiler de yüzde 2.

Peki Türkiye İşçi Partisi yok mu?

İşte bu diğerlerinin içerisinde, 2 puanlık bir “diğerleri grubu” var.

Sanki Türkiye İşçi Partisi biraz daha yükseldi gibi görülüyor son zamanlarda…

Bir süre sonra daha net görülecektir, bu aralar evet bir yükselişi var ama daha 1 puanın üzerine çıktıklarını biz görmedik. Yani 0.8-0.9… Bu tür partiler biraz da açıklamalarıyla gündeme geldikleri için veya medya güçleri olmamasından dolayı seçmene ulaşmaları zor oluyor ve yansıması da, oy etkisi de biraz uzun sürüyor. İlerleyen zamanlarda yüzde 1’i aşmaları halinde biz de tabii grafiklerimizde yer vereceğiz.

Peki sizin son anketten çıkardığınız sonuç nedir, halkın beklentisi ne? Depremde yaşanan sıkıntılar muhakkak ki etkili oldu ama sadece deprem mi etkiledi?

Hayır, zaten hali hazırda konuşulan birçok konu depremle birlikte tekrar tırmanışa geçti. Bunlar nelerdir; yolsuzluk, insanların kafasında hükümete, AK Parti’ye karşı güvensizlik hissi, kendi adamlarına iş veren ve kendi yakınlarını memnun eden bir görüntü var. Bu iyice tırmanışa geçmiş durumda. Buna ilaveten bir takım suikastlar, Cumhur İttifakı’nın bir korku dili yaratıyor oluşu, özellikle Devlet Bahçeli’nin kullandığı dil, bunlar da etkiliyor. İnsanlar Cumhur İttifakı dendiğinde, sadece Tayyip Erdoğan ya da AK Parti’nin kurmaylarına değil, artık gözlerini Devlet Bahçeli’ye de çevirmiş durumdalar. Hatta AK Parti’den birinden açıklama beklerken birçok konuda Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını gördük. Şu anda da herhangi bir olaya verdikleri refleks iktidarı koruma görevi, böyle bir görev üstlenmiş MHP, halktaki görüntüsü bu. Yani koşulsuz şartsız iktidara destek veren bir görüntüsü var, aynı şekilde bunu sert bir dille de yaptığı için bir antipati doğuruyor. Sadece MHP’ye değil, AK Parti’ye de bu şekilde yansıyor. Yolsuzluk dedik, insanların geçim sıkıntısı, her güne isyan ederek başlamaları, onları ‘İktidar ne yapıyor, Tayyip Erdoğan ne yapıyor’a çevirmişti geçtiğimiz aylarda.

ARTIK AÇIK VE NET GÖRÜYORUZ

Daha önce AK Parti’nin puanının biraz yükseldiğini açıklamıştık, örneğin sosyal konut projesi, EYT gibi süreçlerden sonra 2-3 puan arttırdı. 6’lı Masa’nın adayı belli olmadığı için oyunu, popülaritesini net tespit edemiyorduk bu zamana kadar. Ama bugün AK Parti’nin oyunun 30’un altına indiğini net bir şekilde gördük. Birçok neden var, örneğin bir gence “Neden AK Parti’ye oy vermeyeceksin veya en büyük sıkıntı nedir” diye sorduğumuzda, beyin göçü, gelecek kaygısı gibi şeyler söylerlerdi, şu anda herkesin cevabı birinci sırada ekonomi ve depremle ilgili olmaya başladı.

 Yani depremin etkisi AKP’ye büyük tepki ve oylarının düşmesi oldu diyorsunuz…

Evet, şu an için depremden bu yana Cumhur İttifakı’nda AK Parti’nin 1.1 puan, MHP’nin 0.1 puan, toplamda oylarından 1.2 puan azaldı. Geçtiğimiz aylarda açıklamış olduğu projelerle 30’un üzerine çıkmış olan AK Parti’yi, deprem felaketi ve ardından gelişen olaylar yeniden yüzde 30’un altına düşürdü, şu anda oyu 29.1.

İKTİDAR KAYBEDECEK

Biz sahada şunu duyduk; eğer demokratik bir seçim olursa iktidarın kaybedeceğini söyleyenlerin oranı diğerlerinden daha fazla. Artık o psikolojik üstünlük o şekilde yerleşmiş zaten. Ama bir yandan da daha önce yaşanan İstanbul seçimi gibi örneklerden, karışıklıklardan dolayı seçim güvenliği endişeleri var.

 Yani hile yapılabileceğini mi düşünüyor insanlar?

Tabii aynen öyle. Yani demokratik ve adil şekilde bir seçim yapılırsa, muhalefet tam anlamıyla sandığa sahip çıkarsa Cumhur İttifakı’nın kaybedeceğini düşünüyorlar.

Siz bu anketi yaparken deprem bölgesinde halk devletin ilk günlerde orada olmadığından söz etti mi? Bundan dolayı ortaya çıkan bir kızgınlıkla karşılaştınız mı?

Tabii karşılaştık hatta şöyle söyleyeyim; araştırmalarımızı anket formlarıyla kağıt üzerinden yaptığımız için sayfanın kenarlarına arkadaşlarımız birçok yardım mesajlarını, insanların oradaki haykırışlarını not almışlar. Şuna çok tavır var öncelikle; AFAD, Kızılay, AHBAP meselesi, üçünün sürekli gündemde oluşu ve bunun bir kavgaya dönüşüyor olması oradaki insanları çok üzen bir durum. Haykırmalarının birçok başka sebebi var, binayı yapan müteaahhitlere, buna izin veren kamu görevlilerine haykıranlar var, gıda, çadır, battaniye gibi ihtiyaçlarının karşılanmaması sebebiyle büyük tepki gösterenler var, o anda yönetim kimdeyse insanlar gereksinimlerini ve yakınlarının kurtarma işlemlerini onlardan bekliyor, beklediler.

DEPREMZEDELER DAVA AÇACAK

Öfke ilk günlerdeki gibi değil şu anda ama hala çadır gitmeyen yerler olduğu için insanlar kızgın ve kırgınlar. Arkadaşlarımız örneğin şunu duymuşlar; enkaz altından çıkanların hemen hemen tamamı sorumlulara, denetlemeyenlere davalar açacaklar ve bunları takip etmediği için hükümete ve oraya gelen görevlilere isyan ediyorlar. Küfür, hakaret boyutuna gidecek kadar var ama oralara girmek istemiyorum açıkçası.